Endless Abroad indirimli kampanyalarından sms veya mail yolu ile bilgilendirilmek istiyorum. KVKK Aydınlatma Metni ni ve Gizlilik Politikası nı okudum, kabul ediyorum.

İngilizce Deyimler

Genel
img 23 Aralık 2024
İngilizce Deyimler

İngilizce Deyimler

İngilizce deyimler, dil öğrenme sürecinin önemli bir parçasıdır. Konuşmalarınıza renk katmak, kendinizi daha akıcı ifade etmek ve kültürel bağlamı anlamak için deyimlere hakim olmak oldukça faydalıdır. Deyimlerin doğru kullanımı, İngilizce seviyenizi bir üst noktaya taşıyabilir ve özellikle günlük konuşmalarda karşınıza sıkça çıkacağı için iletişim kurmayı kolaylaştırır.

Peki, deyimlere nasıl hakim olabilirsiniz? Düzenli pratik yapmak, deyimleri bağlam içinde öğrenmek ve farklı kaynaklardan yararlanmak bu süreci kolaylaştırır. Ancak en etkili yöntemlerden biri, İngilizce konuşulan bir ortamda bulunarak deyimleri doğal bir şekilde öğrenmektir.

En çok kullanılan 30 İngilizce deyim ve Türkçe karşılıkları:

  • To break the ice - Ortamı yumuşatmak
  • To let the cat out of the bag - Ağzından kaçırmak
  • To be in two minds - İki düşünce arasında kalmak
  • To be on the same page - Aynı sayfada olmak
  • To be left in the dark - Karanlıkta bırakılmak
  • To see eye to eye - Aynı fikirde olmak
  • To be in hot water - Sıkıntıda olmak
  • To get cold feet - Cesaretini kaybetmek
  • To be caught red-handed - Suçüstü yakalanmak
  • To spill the beans - Baklayı ağzından çıkarmak
  • To be in deep water - Başını büyük bir derde sokmak
  • To be at a crossroads - Yol ayrımında olmak
  • To be under the weather - Kendini kötü hissetmek
  • To be in a rut - Monotonluğa kapılmış olmak
  • To be a blessing in disguise - Kötü gibi görünen bir şeyin iyi bir şeye dönüşmesi
  • To be the black sheep of the family - Ailedeki kara koyun olmak
  • To be a hard nut to crack - Zor biri olmak
  • To be a piece of cake - Çocuk oyuncağı
  • To be in a pickle - Zor bir durumda olmak
  • To be a sore thumb - Sırıtan bir şey olmak
  • To be a needle in a haystack - Samanlıkta iğne aramak
  • To be a snake in the grass - Sinsi biri olmak
  • To be a fly on the wall - Kimseye fark ettirmeden izleyen biri olmak
  • To let the dust settle - Ortalığın sakinleşmesini beklemek
  • To be the elephant in the room - Herkesin farkında olduğu ama kimsenin konuşmadığı konu
  • To be in the same boat - Aynı gemide olmak
  • To be a fish out of water - Su dışında bir balık olmak
  • To be the apple of someone's eye - Birinin göz bebeği olmak
  • To hit the nail on the head - Tam on ikiden vurmak
  • To let sleeping dogs lie - Yatan köpekleri uyandırmamak

En Çok Kullanılan Fiiller ile İngilizce Deyimler

İngilizcede en çok kullanılan Fiiller ve Deyimler listesini inceleyip, İngilizce kelimeler bilginizi geliştirebilirsiniz.

  • Hit the books – İneklemek
  • Hit the sack – Kafayı vurup yatmak
  • Twist someone’s arm – Ağzından girip burnundan çıkmak
  • Stab someone in the back – Birini sırtından bıçaklamak
  • Lose your touch – Bir konuda becerisini kaybetmek/Eskisi kadar iyi olmamak
  • Sit tight – Sabırlı olmak
  • Pitch in – Katkıda bulunmak
  • Go cold turkey – Bir alışkanlığı bırakmak
  • Face the music – Ceremesini çekmek
  • Ring a bell – Bir şey çağrıştırmak
  • Blow off steam – Deşarj olmak, İçini döküp rahatlamak
  • Cut to the chase – Sadede gelmek

En Çok Kullanılan Edatlar ile İngilizce Deyimler

Aşağıdaki listede yer alan Edatlar ve İngilizce Deyimleri inceleyiniz.

  • Up in the air – Askıda/Belirsiz olmak
  • On the ball – İşini bilmek, Açıkgöz/Uyanık olmak
  • Get over something – Bir şeyi atlatmak

İngilizcede Nakit ve Para Deyimleri

İngilizce deyimleri öğrenmek için, İngilizce en çok kullanılan para deyimlerini bilmek önemlidir. 

  • Look like a million dollars/bucks – Mükemmel görünmek
  • Born with a silver spoon in one’s mouth – Varlıklı bir aileden/Şanslı doğmuş
  • To go from rags to riches – Sıfırdan zengin olmak
  • Pay an arm and a leg for something – Bir servet ödemek
  • To have sticky fingers – Eli uzun olmak
  • To give a run for one’s money – Kök söktürmek
  • To pony up – Borcunu ödemek
  • To ante up – Borcunu ödemek
  • Break even – Ne kar ve ne de zarar etmek
  • Break the bank – El yakmak
  • To be closefisted – Eli sıkı olmak
  • To go Dutch – Alman usulü yapmak
  • Shell out money/to fork over money – Bir şey için ödeme/harcama yapmak
  • Midas touch – Tuttuğu altın olmak
  • In the red/In the black – Borcu olmak/Borcu olmamak
  • Receive a kickback – Rüşvet almak
  • Living hand to mouth – Ucu ucuna geçinmek
  • To be loaded – Çok paraya sahip olmak
  • Make ends meet – Kıt kanaat geçinmek
  • As genuine as a three-dollar bill – Sahte

Beden Uzuvları ile İlgili İngilizce Deyimler

İletişimde beden dili önemlidir. Aşağıdaki listede yer alan Beden Uzuvları ile başlayan İngilizce deyimleri inceleyiniz.

  • Rule of thumb – Genel kabul görmüş bir kural
  • Keep your chin up – Metin olmak
  • Find your feet – Ayak uydurmak

İngilizce Yiyecek Deyimleri

Yurtdışına çıktığınızda aşağıdaki listede sizin için çok yararlı olacak. İngilizce Yiyecek deyimleri inceleyiniz.

  • Spice things up – Renk katmak
  • A piece of cake – Çocuk Oyuncağı
  • Cool as a cucumber – Soğuk kanlı/Sakin
  • A couch potato – Miskin/Televizyon karşısında vakit öldüren
  • Bring home the bacon – Ekmek parası kazanmak/Evi geçindirmek
  • In hot water – Hapı yutmak
  • Compare apples and oranges – Elmayla armudu karşılaştırmak
  • Not one’s cup of tea – Kalemi olmamak
  • Eat like a bird – Kuş gibi yemek
  • Eat like a horse – Öküz gibi Yemek
  • Butter [someone] up – Pohpohlamak/Yağ çekmek
  • Food for thought – Düşündürücü şey
  • A smart cookie – Zekâ küpü
  • Packed like sardines – Balık istifi
  • Spill the beans – Baklayı ağzından çıkarmak/Ağzından kaçırmak
  • A bad apple – Çürük elma
  • Bread and butter – Ekmek teknesi
  • Buy a lemon – Külüstüre para vermek
  • A hard nut to crack – Çetin ceviz
  • Have a sweet tooth – Tatlı düşkünü olmak/Tatlıya zaafı olmak

İngilizce Doğa Deyimleri

Aşağıdaki listede yer alan Doğa ile ilgili İngilizce deyimleri inceleyiniz.

  • Under the weather – Kendini kötü hissetmek/Keyifsiz olmak
  • A storm is brewing – Fırtına geliyor
  • Calm before the storm – Fırtına öncesi sessizlik
  • Weather a storm – Zorlukların hakkından gelmek/Badire atlatmak
  • When it rains, it pours – Aksilikler hep üst üste gelir
  • Chasing rainbows – Olmayacak işlerin peşinde koşmak
  • Rain or shine – Ne olursa olsun
  • Under the sun – Yeryüzünde
  • Once in a blue moon- Ender/Kırk yılda bir
  • Every cloud has a silver lining – Her şerde bir hayır vardır.
  • A rising tide lifts all boats – Ekonomi iyi giderse bundan herkes yarar sağlar
  • Get into deep water – Ayvayı yemek
  • Pour oil on troubled waters – Ortalığı yatıştırmak
  • Make waves – Ortalığı karıştırmak
  • Go with the flow – Akışına bırakmak
  • Lost at sea – Kafası karışmak
  • Sail close to the wind – Riskli işler yapmak
  • Make a mountain out of a molehill – Pireyi deve yapmak
  • Gain ground – Mesafe katetmek
  • Walking on air – Sevinçten havalara uçmak
  • Many moons ago – Çok uzun zaman önce
  • Castle in the sky – Hayal
  • Down to earth – Ayakları yere basan
  • Salt of the earth – Saygıdeğer/Muhterem
  • The tip of the iceberg – Buz dağının görünen kısmı
  • Break the ice – Resmiyeti gidermek/Havayı yumuşatmak
  • Sell ice to Eskimos – Tereciye tere satmak
  • Bury your head in the sand – Devekuşu gibi kafasını kuma gömmek
  • Let the dust settle – Ortalığın sakinleşmesini beklemek
  • Clear as mud – Anlaşılmaz/Arapsaçı gibi
  • As cold as stone – Buz gibi soğuk
  • Between a rock and a hard place – İki arada bir derede kalmak
  • Nip something in the bud – Yılanın başını küçükken ezmek/En başından engellemek
  • Barking up the wrong tree – Olmayacak duaya âmin demek/Yanılmak
  • Out of the woods – Düzlüğe çıkmak/Kritik safhayı atlatmak.
  • Can’t see the forest for the trees – Ayrıntılar içinde boğulmak/Büyük resmi görememek
  • To hold out an olive branch – Zeytin dalı uzatmak
  • Beat around the bush – Lafı eveleyip gevelemek

Endless Abroad ile İngilizceyi Yerinde Öğrenin!

İngilizcenizi geliştirmek ve deyimlere hakim olmak için en iyi yollardan biri, yurtdışında eğitim almaktır. Endless Abroad, İngiltere, Amerika, Kanada gibi İngilizce konuşulan ülkelerdeki dil okulları ve program seçenekleriyle hayallerinizi gerçeğe dönüştürmenize yardımcı olur.

Size özel dil kursları, konaklama düzenlemeleri ve vize süreçlerinde sunduğumuz destekle İngilizcenizi en iyi şekilde geliştirmeniz için yanınızdayız. Daha fazla bilgi almak ve fırsatlar hakkında detaylı bilgi edinmek için hemen Endless Abroad’a WhatsApp’tan ulaşın, dil hedeflerinize bir adım daha yaklaşın!

 

İlgili Blog Yazıları

Uzmanlarımızdan İpuçları

Genel

Melbourne Docklands’dan Sizler İçin.

img 23 Aralık 2024
img Paria Parisafar
Genel

Her İşittiğimde Tüylerimi Ürperten Tek Şehir Sevilla

img 23 Aralık 2024
img Paria Parisafar
Genel

Kemal Göker Gezer İle Dublin Yaşamı

img 23 Aralık 2024
img Paria Parisafar
wp